26 Ocak 2011 Çarşamba

keyif hayali..

Fonda bu...

Pencerenin önünde oturup kahve içmek uzaklara dalmak isterdim...
Penceremde bir aydır aradığım ama bulamadığım perdelerin keyfini hissetmek...
Elimde bir sürü dergi öylece sayfaları çevirmek, beğendiklerimi en fosforlu kalemlerle yuvarlaklara hapsetmek isterdim benim olsun diye...
Arada uyuklamak biten şarkının ardından yükselen sese uyanmak...


Kendimi bilirim, birşeylerin planını programını yapmazsam mutsuz olurum... İş güç kovalarken de uzarsa eğer bıkarım başkası yapsın hazıra konayım isterim ama işe burnumu sokmadan da duramam... Karışık di mi?? Ben alışkınım...

Sonra şarkı bu oluyor..


Bir sene oldu hala yerleşememişim gibi evimize... Bazen bunun ardında başka anlamlar aramıyor değilim. Karamel renginde ben de sıcağın şekli... Sıcacık bir ev olsun istiyorum, bir sürü gezdim parça parça seve seve aldım bir sürü şey ama hala poşetlerindeler "o günü" bekliyorlar. Abajurun bile poşetini sökmedim arada öyle kullanıyorum ama... O gün gelsin sıcacık olsun istiyorum her yer...


Başka isteklerim de var tabi... 30 a adım adım yaklaşırken "terrible 30" var mı acaba diye sorgulamıyor değilim... Ha bence var!

7 yorum:

bozbek dedi ki...

fondaki şarkı tam 30 yaş şarkısı bayılırım bu şarkıya :) Terrible 30' a gelince elbette var. Ben Terrible 33' teyim şu an.. Aynaya bakıp bakıp hadi yaa diyorum. Nüfus cüzdanı hesabı ile, gönül hesabı hiiç birbirini tutmuyor. Ama 30'lu yaşlarda bir kadın olmak yine de keyifli :)

porschys dedi ki...

Sizi çok iyi anlıyorum. Ben de 4 ay önce evlendim. Ve hala yerleştiremediğim eski bekar eşyalarım, hevesle aldığım yeni eşyalarım var. Bence,
1. Üşeniyorum.
2. Sadeleşiyorum...
Sadeleşiyoruz derken: bir süre sonra eşya toplamaktan sıkılıp, ne kadar az eşya olursa ortalıkta o kadar az iş çıkar prensibini uyguluyorum. O yüzden ortaya eşya çıkarmak istemiyorum.
Ben şu an çalışmıyorum, inanın çalışsam da, çalışmasam da o dergileri okumaya bir türlü zaman ayıramıyorum. İstesem şu an kahvemi alıp sabahtan akşama kadar oturur okurum.Bir sürü okunacak birikmiş dergim var. Ama nedense içim elvermiyor, kendimi ev işi yapmak için zorluyorum ya da bütün gün internette takılıyorum. Ama dergileri okumuyorum =))
Bu arada Hindi Zahra'nın müziğiyle eşim sayesinde tanıştım ve çok sevdim. Konserine gitmeyi çok istiyorum ama eşimin işi dolayısıyla malesef bu sene gidemiyorum. Siz gidiyorsanız iyi eğlenceler şimdiden =)

Sémy dedi ki...

Bende de benzer sıkıntı.Evim beyazlar içinde bir ev her görenin beğendiği..Amma velakin ban ev gibi gelmiyor.Bir sogukluk ,donukluk var evde anne evi gibi değil sanki...
Şimdi ki hayalim bütün evi karamel yapmak belki daha sıcak bir anne evi olur :)
sevgiler Senem

Bahar ve kızısı Yağmur dedi ki...

yazdan beri bende yerleşmedim ;)
alıyoruz kenarda kalıyor. sonra gecenin bir yarısı açıp bakıyorum sonra karar veremiyorum, kullansammı, kullanmasammı?.. bu böyle uzar gider
sen birde 34'ü gör :)

@lev dedi ki...

bosver poh poh perisi, 33 bitti, tamam yuzume bakinca o eski gergin, genc surat yok ama yerinde oglusumun annesi, kocacimin karisi, kendi ailesini kurmus, mutlu ve huzurlu bir insan yuzu var... bence daha guzel, ha ayrica hayatta da 33 hisstemiyorum, bana sorsalar daha 30lara girmedim bile:)))

Ece dedi ki...

müziklerle pek keyiflendim. dergileri okumuş, ayaklarımı pencerinin önündeki koltuğumda uzatmış dergileri okur hayal ettim yazın & müzikle :) "terrible 2" ve "horrible 33" vaziyetlerindeyim şu ara... iyi geldi müzikler :)

poh poh perisi... dedi ki...

bozbek her yaş ayrı bir güzel di mi?

porschys ah o üşengeçlik sindi üstüme sindi... konsere gideceğiz inşallah ah nasıl hevesle bekliyorum bir bilsen...

semy aynen öyle renk lazım...

baharcım bir an önce süslenelim püslenelim kendimize gelelim di mi yaw :)

alev ama 33ü söylemesi bile havalı :)

ece ah dinledin di mi? bu kadını huzur veriyor bana her daim...