17 Ocak 2011 Pazartesi

Anlatasım varmış kendimi...

Bu hafta sonunda kendimi düşündüm bol bol kimseye belli etmeden cümleler kurdum içimden...
Anneliğimi düşündüm, bu aralar takmaktan en çok keyif aldığım şapkamı...

Ben çok ertelemiştim 3. nüfusu evimizde. Korkuyordum korkutuyordu anneler. Öyle bir yanı yok mu sahi çoğu annenin, ne çok seviyorlar hayatlarındaki eksikliklere çocuklarını bahane etmeyi! 1 senenin ardından ben anladım ki çocukta değil annede sorun...


Çok güzel 1 seneydi zorluklarına rağmen ben hep güzelliklerini kazıdım aklıma... Daldan dala anlatıcam...

Baştan başlamak gerekirse hep okudum ben; Tracy, Ayşe, Harvey özellikle sonra bunları kendi içgüdülerimle harmanladım :) Doktoruma çok sordum çoğu zaman ben sormadan o anlattı tek gıdım çıkmadım sözünden... Herkes anne, herkes biliyor kimseyi kaale almadım, "hayır" demesini bildim. Kendi anneme de kayınvalideme de en zoru ise babamdı şaka gibi:) Sonra onlar beni öyle kabul etti, hayat daha da kolaylaştı. Herkesin tecrübesi kendisine hastı ne de olsa ve kapının önünde bırakınca da "büyüyordu çocuk" amaç buysa... 

Hayatımda sorumluluğumda kardeş, yeğen, kuzen olmadı benim, çocukları sevmezdim bile onlar da beni tabi :) 1 haftalık falandım yalnız kaldım Laloş'la sanki sihirli bir değnek değdi bana...

Lal hep kucağımdaydı benim. Bilinçli bir tercihti bu, zor ama... 1 yaşında günler geçerken yavaş yavaş, kendi terkederken beni artık iyi ki diyorum, iyi ki koala modunda geçmiş bu bir sene... Çok çok tavsiye ediyorum, hayatı zorlaştırsa da ilişkiyi mükemmelleştiriyor...

Doğum izninin bitişinde saçma bir ayrılık acısı sarmadı değil içimi ama ilk günün akşamından uçtu gitti... Annem bakıyordu Lal'e daha ne olsun... Sonra da kayınvalidem... Aslı demişti hiç unutmam "sevdiğin adamı yetiştiren insan bakıyor çocuğuna niye kalsın ki aklın evde". Tek bir söz siler ya bazen her şeyi, o sözü Aslı söylemişti bana... Ben hiç sızlanmadım, şans olarak gördüm çalışmamı evde yapamazdım çünkü ben, yok benim kodumda o kadar ev hanımlığı ve annelik :)

Hayatımıza hiç engel olmadı Laloş... Daha 1 aylık bile değildi anneme emanet edip yıl dönümümüzü kutlayabildik sevgili kocamla... Gitmediğim hiç bir yerin bahanesi olmadı o ve gidebileceğimiz her yere birlikte gittik. Başbaşa da çıktık dışarı ikimiz, araba olmadan, taksi de kullandık otobüste... İnsan isteyince nasılda yetiyor herşeye... İlk tatilimize de ikimiz birlikte gittik. Altı aylık bile değildi "saçmalama nasıl gidiceksin onca yolu tek başına diyen çok oldu" ama ne olabilirdi ki en fazla 2 saatlik yolda, olmadı tabi ki bir şey! En sıkıştığımda yan koltuktan destek almaktan hiç gocunmadım ki ben... Önden arkaya arkadan öne kucakta turlayıp geldiğinde Laloşta kendine gelmişti :)  "Ah bir çocuğun olsun da gör sen, gezebiliyor musun" diyenlere selam ettim hep!

Beni tanıyan çoğu kişi için "hayatlarında gördükleri en rahat insan" ünvanına sahibim, tembellikte var tabi ama  biliyor musunuz ben hiç üşenmedim kızım için ve Laloş'a hiç bir hazır gıda yedirmedim! Çalışıyor olmama rağmen her akşam yemeklerini yaptım, yoğurdunu mayaladım. Her şeyin organiğini aradım buldum. Sussun diye çubuk kraker vermedim, istiyor ama diye çikolata yedirmedim... Evet bunlar girecek hayatına ama 2 yaşına kadar değil ve sonrasında da kararında, zevk olarak... O kadar iyi geldi ki bize Laloş çok çok sağlıksız beslenirdik biz, onunla çeki düzen verdik kendimize. Biz yemezsek o da yemezdi biliyorduk çünkü... Doğduğundan bu yana her soframıza oturdu bizimle Laloş! Ve ben zamanı gelene dek tek bir lokma tattırmadım ona, 6 ay sadece anne sütüydü çünkü... Keşke daha da çok olsaydı ya olamadı işte...

Pislikten korkmadım hiç, eli yağlandı, üstü kirlendi, halı battı derdim olmadı "tabi ki temizliycem işim ne nihayetinde" diyebildim... Eliyle yemek istediğinde hiç hayır demedim, acemice taklitlerine de... Kolay geçtik ek gıdaya biz...

"Sen yemezsen bilmem kime veririm" demedim hiç, bence o yüzden yemeğini paylaşabiliyor benim kızım, minicik parmaklarıyla besleyecek kadar içten hemde... Keyif işiydi yemek, isterse yesin istemezse yemesin diyebildim hep... İğrenç bulamaçlar yapmadım hiç, uçaklar uçurmadın ağzına konacak...

Hiç tv izletmedim... Tv'yi açıp o nasılsa bakmıyor demedim. O uyanıkken hiç açmadım , açmadılar... Fedakarlık sayılabilir bence bu, tüm gününü onunla geçiren kayınvalidem için özellikle. "Amaaan ne olacak ki diyen annelere selam olsun"

"Hayır" diyorum Laloş'a, şimdilik sadece hayati konularda ve sosyal yaşam kurallarına uyumda... Benim çantamı karıştırmasına izin vermiyorum ki başkalarınınkini de karıştırmasın mesela... Ve inat ettiğinde ağlasın diyebiliyorum, her ağladığında istediğini ona kimse vermeyecek, benden öğrensin istiyorum bu tecrübeyi zor olsa da...

Uyku konusunda Tracy'den çok şey öğrendim, herşeyini uygulayamasam da uyku başlığından çok faydalandım... 3. ayıydı, ben işe başlayacaktım, Lal geceleri deliksiz uyur oldu e maşallah değil mi ama :) Bizim sorunumuz uykudan ziyade erken uyanmasıydı hep, o da 14. ayda yavaş yavaş düzeliyormuş sinyalini verir oldu... En zoru buydu geçen 1 senenin biliyor musunuz? Her daim 6 da güne  başlamak, hemde şarj olmuş bir Laloşla :)

Hele ki tuvalet eğitimi süreci popoları o bezlerden bir an önce kurtarmak için elinizden geleni yapın bir an önce... Biz 9 aylıkken başladık tuvalete taşınmaya, mümkün olduğunca yakaladıkça... Artık bir oyun onun için, hiç hevesini kırmadım beni kandırdığında ama bez tüketimimiz o kadar azaldı ki "aaa bu yaşta olur mu hiç diyenelere" de selam olsun...

Kendimi tanıyorum ya ummazdım bu kadar "annelik" kendimden, bunu itiraf etmek isterim... Ve çok anne dinlemiştim ben zorluklara dair... Güllük gülistanlık değildi hiç bir şey ama ben elimden geleni yaptım gerçekten... Erken doğurdum, 6 ay anca emzirdim, sağlık sorunlarımız bile oldu oluyorda ama ben Laloşla geçen günlere bakıpta bunları hatırlamak istemiyorum hiç ve ikimiz içinde hayatı kolaylaştırmak istiyorum... "Anne"nin yapamadıklarını yapsın istediği çocukları olur ya benim öyle bir beklentim yok Laloştan belki çoğu hayalimi gerçekleştirdiğimden kimbilir... Sadece mutlu olsun, sağlıklı olsun ve o da benim gibi hep güzel hatırlasın istiyorum... Barışığım kızımla, kendini göstermeye başlayan karakter sinyallerini elimden geldiğince görüyorum, anlamasa da anlatıyorum, hareketliliğini kabul ediyorum, sevdiği şeyleri doya doya veriyorum... 

Anlatasım varmış benim sabah sabah, dökülür mü yoksa insan böyle... Bir de güzel bir örnek olmak istedim sanırım, "doğal doğum kontrol yöntemi" olan annelere inat... Fena değilim yaa içime sindim sanki :)

Ama bitti...

42 yorum:

pinorun annesi dedi ki...

çok güzel dökmüşsünüz içiniz... bende kızıma hayır deyip ağladığında özellikle bunu işyerinde söylediğimde herkes aaa ne rahatsız diyorlar ve bende sizinle aynı cevabı veriyorum. Sayenizde böyle düşünen tek olmadığımı öğrendim.

Aslı dedi ki...

NE güzel bir yazı olmuş insanların beni (bir gün) çocuk sahibi olmaktan soğuttuğu bugünlerde...

Burcu dedi ki...

çok hoşuma gitti yazdıkların zevk aldım okurken biliyor musun.benimiçin güzel bir deneyim oldu :) ilerisi için tabiki çünkü ben de kolay kolay cocuk sevebilen biri değilim açıkcası :)paylaştığın için teşekkürler hep yaz ki ben de zevk alarak okuyayım Laloş çok güzel bir anneye sahip ve de şanslı sevgiler güzel haftalar :))

porschys dedi ki...

Profilinizin bir yerine nazar boncuğu koysanız olmaz mı? =) (@porschys)

porschys dedi ki...

Profilin bir yerine nazar boncuğu koysanız olmaz mı? =) (@porschys)

Turta Tadında Yaşamak dedi ki...

Merhaba,
Blogunuzu severek takip ediyorum. Ne kadar güzel ne kadar içten anlatıyorsunuz kızınızı..
6 aylık evliyim, şimdiden başladı herkes çocuk çocuk diye.. bunlara pek aldıran bi insan değilim, ama kendim de bazen çok istiyorum bir çocğum olsun.. ama diğer yandan da çok korkuyorum.. Sizin gibi çalışan anneleri görmek içimi rahatlatıyor, yoksa etrafımızdan olumsuz bir sürü şey duyuyoruz.
Yazınızı okuyunca bir kez daha anladım, demek ki isteyince oluyor herşey; hem çalışıp hem başarılı bir anne olmak, çocuğa odaklanıp eşini unutmayan bir kadın olmak da mümkün bu hayatta..
mutlulugunuz daim olsun :)

porschys dedi ki...

Bir de Tracy ve Harvey derken? Ayşe derken Ayşe Öner'in kitabını kastediyorsunuz o var bende. Diğer yazarların ve kitaplarının ismini tam verebilirseniz sevinirim. İleride okur faydanalanırım. Teşekkürler. (@porschys)

Selcen dedi ki...

alkış alkış alkış :)))
bir de kayınvalidene alkış, bizim babanneye kapattıramadık TVyi. Beray da ben yokken izledi bence, ona kalırsa bakmıyormuş ama bakmaz olurmu kenetleniyor resmen en derin yaram bu benim. Neyse şimdi annem geldi de tv açılmaz oldu evde. Şimdi rahat zamanların sen daha dur diyenler hamileykenden başlamıştı en gıcık olduğum şey benim de. Laloş çok şanslı bir bebek.

tutenc dedi ki...

merhaba,
Bugün ki yazısına bayıldım. İşte bu dedim. Sırf şöyle bir yazı okuyabilmek için kaç anne blogu gezdim ben. Kendi blogumda sitem ettim annelere. Örnek olmalı bu yazınız herkese.
Sevgiler

içimizdeki karnaval dedi ki...

kendinle barışık güzel bir yazı olmuş...Çocuk yetiştirmek kolay değilmiş ve hatta çok uzun bir yolmuş.Bende yeni öğreniyorum...Bu yolda başarılar dilerim...sevgilerimle

GeCe dedi ki...

bende böyle bir anne olucam inşallah ve sonradan gelip gelip okucam yazılarını biliyorum
inşallah hep böyle güzel hatıralarla geçer lalin çocukluğu

sevgilerimle

Duru Ecrinin Annesi dedi ki...

süper ya:) yapamadıklarımı gıpta ederek okudum, Yaptıklarımı bende bende diye bağırdım içimden. çok pozitif bir yazı çok beğendim.

Bahar ve kızısı Yağmur dedi ki...

canım sen mutluysan rahatsan çocukta aynı öyle oluyor...
doğru yoldasın canım :)

Bir Annenin Paylaşımları dedi ki...

çok güzel yazmışsın, ellerine sağlık

çokoprenses dedi ki...

ne güzel yazmışsın.zaten sürekli senden fikir alıyorum mail yoluyla:))yeme içme gurusu seçiyorum seni bebek beslenmesinde.gerçekten çok süper bi annesin,Allah seni Lalolun başından eksik etmesin.

Minişin annesi dedi ki...

Merhaba,
annelik gerçekten bambaşka bir duygu. Bu duyguyu aktarırken seçtiğiniz cümlelerden ve anneliği olması gerektiği gibi yaşama gayretinizden ötürü sizi tebrik ederim.
Ayrıca şunu da belirtmeden edemeyeceğim; çevrenizde çocuğunuzla ilgilenebilecek güvenilir birileri olması açısından oldukça şanslısınız ;) Sevgilerle..

Peri dedi ki...

maşallah ikinize de, ben kızıma kendim bakıyorum ama yazını okuyunca senin kadar özen göstermediğimi düşündüm bazı şeylere. organik gıda mesela hiç almadım, biz ne yersek ondan yiyor. Arada sıkılınca tv de açıyorum, o arkası dönük oluyor ama farkında tabi ki, ya da çok yorulduğumda babytv de izlettiriyorum. benimki de itiraf.com oldu, ben şimdi kötü bir anne miyim? hiç öyle hissetmiyordum oysa ki ama sen biraz öyle hissettirdin bana bu yazında

Papillon dedi ki...

Bak ya ne güzel yazmıssın yine, sımsıcak, samimi, icten ve anne gibi... seni tebrik eder, yazılarının devamını beklerim. opuyorum lali ve seni...

sine'mden dedi ki...

Nesliiimm;
bir kez daha okuyasım var yazını :)) unutturdun tüm olumsuzlukları,korkuları...teşekkürü bir borç bilirim ve ikinizi de öperim :))

ÇokBilmiş dedi ki...

Hissedip de ifade edemediğim bir şey söylemişsin: "İçime sindim." :) Evet, evet; anne olarak ben de içime sindim. Çok huzurluyum bu nedenle :)

poh poh perisi... dedi ki...

pinorun annesi bazılarını anlamak çok güç gerçekten :)))

Aslı inanma onlara :)

Burcu hiç sevmezdim hiç 5 dakikalık diyoloğumuz bile olamazdı :) çok çok teşekkürler :)

Porschys sanki herkes biliyor di mi :) Tracy Hogg Bebek Bakım Sorunlarına Mucize Çözümler , Ayşe Öner dediğin gibi kitabı ve seminerleri, Harvey Karp Mahallenin En Mutlu Yumurcağı

Turta tadında hayat gerçekten öyle hayattan ne istediğinle alakalı belkide ben Laloşun da dahil olduğu sıcacık, kahkahalı bir ev hayal ediyorum; elimden geleni yaptım :)

Selcen ama kolay değil yaaa yani yapamasa da çok bir şey diyemezdim sanırım. Sonuçta onların da en büyük eğlencesi tv iken(benimkinin en azından böyle), en süper dizilerini kaçırıyorlar :)

Tutenç çok mutlu oldum inan... Sanırım özünde çocuk doğurmuş olmak için doğurmamış olmam, çok istemem ve onu da birey olarak görmem var...

poh poh perisi... dedi ki...

içimizdeki karnaval en zor meslek derler ya doğru bence :) kolay gelsin hepimize...

GeCe güzel dileklerin için çok teşekkür ederim... Mutlu oldum :)

Duru Ecrinin anneciği ne mutlu oldum ben :)

Baharcım canım kıdemlı annecim öyle di mi :)

Bir annenin paylaşımları çok teşekkürler

Çoprensescim amiiin canım benim :) Valla anasının kızı durumu galiba ikimizde yemek yemeyi seviyoruz :) Hadi taşın bizim yanımıza yaaa :)

aysencifci dedi ki...

Merhaba,
Laloş'unuz çok tatlı MAAŞALLAH öncelikle. Allah sizlere bağışlasın. Yorum olarak yazacaktım ama baktım çok uzun olacak bende post olarak yazdım. Okur ve yorumlarsanız sevinirim.
Sevgilerimle,

poh poh perisi... dedi ki...

Çok bilmiş önemli olan o gerçekten yaşadığının "içine sinmesi" gerisi boş gerçekten...

poh poh perisi... dedi ki...

Minişin annesi çook teşekkür ederim. Öyle valla onları başımdan eksik etmesin Allah, tek başına olmak zor gerçekten gözlemliyorum da...

Sevgili peri olur mu hiç öyle şey. Ben sadece yapmak istediklerimi yapabildiğimi paylaşmak istedim... Herkesin şartları, hayat bakışları, imkanları öyle bambaşka ki hepsine saygı duyulmalı, prototip yetiştirmiyoruz değil mi ama...

Papilloncum çoook teşekkürler ben de öperim ana kız :)

Sinemcim canım korkacak ne var di mi ama :) gel de öp yahu daha uslu şimdi gerçekten :)

gezicini dedi ki...

ne zamandır okuduğum en güzel ve gerçek bir anne yazısı. elinize sağlık. ne güzel yetiştiriyorsunuz.
sevgiler
gorki

dilek dedi ki...

Yeni anne olmuş birine neden herşeyin olumsuz olacağı söylenip durur, hiç bilmem.. Bebişim güzel güzel emerken, mışıl mışıl uyurken, hiç gaz sancısı olmazken, gezmeye çıktığımızda ana kucağında mışıdık mışıdık uyurken sen göreceksin ileride, hele bir 40'ı çıksın diyenler hep en yakınlarımdı. 40'ımız çıktı, 3 aylık bile olduk. Bu yorumu kızımla beraber yazıyoruz hatta. O uslu uslu tuşları inceleyerek bana yardım ediyor.
1.5 ay sonra gitmek üzere , 1 aylık bir Avrupa seyahati planladık eşimle, bebekle tatile çıkılmaz, deli misiniz diyenlere inat. Minnacık haliyle çekilmiş biometrik fotoğrafını pasaportunda görene kadar kimse inanmıyordu zaten kendilerine delilik gibi gelen bu konuda ciddi olduğumuza.. Şimdi "büyük cesaret" diyorlar. Halbuki büyük cesaret olan gitmek değil, gitmemek cesaretsizlik + hayatı kaçırmak..

Velhasıl kelam, 1 yıl olmasa da, 3 aylık annelik tecrübemle diyorum ki, elimizde herşey..

İnsanlara "hayır" demeyi bilmek, yavrumuzun bir daha bebek olamayacağını bilip, onunla henüz mümkünken koala modunda zaman geçirmek, bahaneler yerine çözümler üreterek bebişimizle gezip tozmak, kırılana dökülene hayatımızdaki en güzel şeyden daha fazla önem vermemek, abuk subuk hurafelerle ona "YALAN" söylemeyi minnacıkken öğretmemek, onu asla kandırmamak, aldatmamak, ağlayarak hiç bir şeye sahip olunamayacağını ve istediğini almak için kendini ifade etmesi gerektiğini öğretmek...

Elimizde ne çok şey varmış Dahası da var.. Umarım elimizdekilerin farkına varan bir çok anne olur ve bebişlerimizin ileride yaşayacağı toplum bu şekilde yetişmiş sağlıklı bireylerden oluşur..

porschys dedi ki...

Dilek Hanım, çok güzel bir temenni...
"Umarım elimizdekilerin farkına varan bir çok anne olur ve bebişlerimizin ileride yaşayacağı toplum bu şekilde yetişmiş sağlıklı bireylerden oluşur.."

Ve erkek çocuklarını kadın-erkek eşitliğini vurgulayarak yetiştirelim. Modern fikirli ve eşitlikçi olsunlar.Sonra minik prensesleri üzmesinler, Hayat müşterektir.

Anonymous dedi ki...

hep hayat dolu bulurdum yazılarınızı ama yok bu yazınız beni çok çok rahatsız etti bir anne olarak
öncelikle anne olarak ne kendi yaptıklarımızı en doğru bulmaya ne de başka annelerin yaptığını eleştirmeye hakkımız yok bence çünkü her bebek farklı her annenin şartları da
1 aylıkken bebeğinizi bırakıp gidecek bir anneniz olduğu için,bebeğinize bakacak üstelik bakarken tv izlememeyi kabul edecek kadar anlayışlı bir kayınvalideniz olduğu için bence sadece çok çok şanslısınız bu da bir başarı deil
herşeyin organiğini vermekse doktorum tarafından hiç hiç önerilmedi nereye kadar hijyenik ve mükemmel hayat şartları oluşturabileceksin bırak biz nasıl yaşıyorsak o da öyle yaşasın dedi
işe başladığınızda deliksiz uymasının da hiçbir eğitime bağlı olduğunu düşünmüyorum en azından 3 aylık bir bebek için.ha şı var benim de oğlum 3.5 aylık ve deliksiz uyuyor.bu da benim başarım deil sadece şükrediyorum
tuvalet eğitimi konusunda da madem bu kadar acele ettiniz mutlaka bir uzmanla görüşün derim ilerde cinsellik vs. konularda Allah korusun bir sorun oluşmaması için
oğlumu 1 saatliğine bile bırakıcak kimsem yok heryere beraber gitmek zorundayız kendime vakit ayırabilmem için çok zorluyorum dışarıda işim varsa eşime bırakıyorum alel acele halledip geliyorum 2 ay göğüs ucu yaralarım oldu ve bu zamana kadar öyle acı yaşamadım ama buna rağmen emzirirken en güzel duyguları hissettim herşeye rağmen oğlumu çok ama çok seviyorum ve en büyük mutluluğu yaşıyorum ve şunu biliyorum bir anne sebzenin organiğini verse de vermese de şatrları mükemmel olsa da olmasa da
bebeğinin mükemmel annesidir.

poh poh perisi... dedi ki...

Gezicini çok teşekkürler, elimden geldiğince sadece...

Dilek ne güsel yazmışsın inan çok keyifli bir tatil geçirirsiniz iiinşallah güzel anılarınızı paylaşırsan çok mutlu olurum :)

Sevgili adsız (sahi neden adsız?) keşke okuduğunda kendimde "doğru anne"yi değilde "kendi hayallerini gerçekleştirmeyi başarmış bir anne"yi anlattığımı ve senin tuvalet eğitimim ya da organik alışverişim hakkında yaptığın gibi yorumlardan hiç haz etmediğimi anlamış olsaydın... Ben buyum ve mutluluk vereni anlatmayı seviyorum, selam ederim!

Anonymous dedi ki...

kendinize yorum yapılmasından haz etmiyorsanız eğer kızınız tv izletmeyecek kadar şanslıyken(?) tv izleten annelere ve sizin bilinçli(?)bir şekilde yapmadıklarınızı yapmak zorunda olan annelere selam ederken tekrar düşünmenizi tavsiye ederim o zaman
kendi hayallerini başarmış bir anne olarak neden bu yazıyı yazma gereksinizmi duydunuz ve yapmayan annelere selam ettiniz anlamış deilim sizin hayalleriniz adı üstünde doğrular deil ki
bloğum ya da herhangi bir hesabım olmadığı için adsız ki ismimin ne önemi var

poh poh perisi... dedi ki...

Adsız burası benim blogum, benim hayatım, benim yaşanmışlıklarım fazlası yok... doktor, beslenme uzmanı, pedagog, öğretmen vs değilim, bir sürü sıfatımdan biri kendi çocuğumun annesi olmak ve "izninle" bu yolda kendi yaşanmışlıklarımı paylaşıyorum, hep paylaşacağım. Seninle bana dair olanı tartışmayacağım; paylaştığımdan daha fazlasını anlatmaya çabalamayacağım... "iyi niyet" önemlidir bunu hissetmiyorum yazdıklarında, o yüzden "sondu bu yorum" tavsiye edeceğim çözümde sağ üst köşede...

@lev dedi ki...

tesadufen rastladim bloguna ve cok duygulandim okurken 2 yasini yeni doldurmus oglusunu yaban ellerde bir basina buyutmeye cabalayan bir anne olarak. bana da turlu turlu akil veren oldu, dinlemedim, koynumda yatirdim, sarilarak, kokusuyla uyudum, 5 aylikti kendi odasinda kendi yataginda hic sorunsuz uyudu. kucagimdan indirmedim, alisir dediler, bir yasinda yurumeye basladiginda tutamadim ki zaten kucagima alayim:))) o yuzden cok ama cok haklisin, mantikli ve zararsiz oldugu surece kalbinin sesini dinlemek en guzeli, en iyisi... sana tatli Lalos'unla uzun ve guzel yillar dilerim:) sevgiler...

poh poh perisi... dedi ki...

alev; ne güzel! hem de uzaklarda, tek başına, en zor şekilde... herkesin hikayesi farklı, anlatmasınlar bize artık karamsar karamsar hikayelerini güzel şeylerde oluyor neden olmasın ki... çok teşekkürler siz de hep mutlu hep birlikte olun inşallah sağlık ve mutlulukla...

Rozerin'in Annesi dedi ki...

canim ne guzel anlatmissin...ben baskalarini dinleyerek kizimi doya doya kucaklayamadim, hep kendi odasinda uyudu, 18 aylik oldu Rozerin ama ne kucak istiyor, nede doya doya sarilabiliyorum...keske dinlemeseydim kimseyi, keske doya doya kucaklasaydim yavrumu....optum..

Aklımdakiler... dedi ki...

Bayıldım yazdıklarına, yüreğine sağlık. Özellikle arkadaşının kayınvaliden hakkında söyledikleri süper..

L@L dedi ki...

'Doğal doğum kontrol yöntemi olan anneler', ben bayıldım bu anlatıma :) Bende onlardan olmamak adına çabalıyorum çokça. İyiki kızlarımız var ve iyiki biz o sıkıcı çoğunlukta değiliz. Sizi okumak çok keyifli, daha sık böyle uzun uzun anlatın olmazmı :) Sevgimle**

unicorn dedi ki...

valla o kadar güzel yazmışsınız ki bir solukta okudum :) inanın içim daraldı çocuklarıyla sorunlarını anlatan anneleri okumaktan! tam da eşimle bebek istediğimiz bu dönemlerde hiç de iyi gelmiyor bu okuduklarım ve sürekli birbirimize soruyoruz, ya şöyle olursa ya böyle olursa diye.eminim onlar da kendi sıkıntılarını hafifletsinler diye paylaşma ihtiyacı duyuyolardır ama o kadar korkutuyor ki beni yazılanlar, belki de 3 sene beklememin sebebi bu yazıları devamlı takip etmem.Özgürlüğüm kısıtlanacak , artık kendim olamayacağım diye öyle korkuyorum ki.Gaza gelme diyorum kendime,öte yandan belki birşey öğrenirim diye okumaya devam ediyorum.Sizin yazınız ilaç gibi geldi! Öyle ya kötü birşey olsa insanlar ikişer üçer doğururlar mı çocuk? Demek ki güzel yanları da var :)

nesli dedi ki...

anne olmak öyle güzel ki insan şikayet etmemeli bundan, şükretmeli sadece.. zorlukları da var elbet, yalan değil ama ben güzelliklerinden bahsetmeyi daha çok seviyorum :) özünde dedim ya her şey sen de gizli... nasıl olsun istersen, hayatını onunla nasıl geçirmek istersen öyle oluyor. ya zevk alırsın ya zindan edersin... inşallah sen de, siz de çok eğleneceksiniz :)

kumyu dedi ki...

Tesadüfen buldum ve okudum sayfanızı...beni içine aldı bu yazılar..2 senelik evliyim,''çocuk ne zaman?'' sorularıyla bunalmaktayım ve korkmaktayım..kendimi ''anne'' olarak düşünemiyorum..yazdıklarınız,,kızınızla olan yaşamınız beni kendime getirdi!!yazmaya devam edin lütfen:)))

nesli dedi ki...

ne mutlu oldum yorumunla bir bilsen... memnun oldum tanıştığımıza...

kumyu dedi ki...

ben de memnun oldum...