16 Mart 2010 Salı

Bu hafta sonunda Lal...

Artık Lal kuzusu ile alemlere akmaya başladık...

Cumartesi akşamı Cadde'deydik. Çok sevdiğim rakı balık restaurantlarını teğet geçip, eller havaya mekanlara göz ucuyla bakıp Göztepe'den Caddebostan'a klasik rotamızda ilerleyip Cafe Nero'ya attık kendimizi, yazın hamileyken gittiğimde bayıldığım mekan bu sefer pek bir sıradan, gürültülü ve en kötüsü lezzetsiz geldi...

Artık mekanları değerlendirirken farklı kriterlerim var sanırım, öncelikle sigara yasağından son derece memnunum bu sayede kızımla istediğimiz yere gidebiliyoruz... Cafe Nero bebek dostu bir mekan mı derseniz pek sayılmaz ama kolaylaştırmasa da zorlaştırmıyor diyebilirim :) Gene de yazın gitmeli oraya püfür püfür bahçesine yayılmalı. Kışın lezzetsiz kahveleri daha da bir batıyor insana hele ki kahveyi ödül olarak gören emziren bir anneye :)


Kızım cumartesi gecesi için pembelere bürünmeyi uygun gördü... Payet ve taşlarla süslü pembiş tshirtünün altına, pembe renkli fitilli pantolonunu giydi, renk uyumuna pek önem veriyor hanımefendi :) Dış mekanlar içinse üzerine beyaz kürkünü (havlumsu kumaşıyla o bizim için kürk :) ) aldı, yumoş yumoş turladı...

Pazar günü ise hiç plansız programsız bir şekilde, bir telefonun ardından kendimizi Polonezköy Leonordo'da bulduk :) Günün sonunda anladım ki kızımla biz sık sık gelebiliriz buraya... Evet hava soğuktu biz kapalı mekandaydık ama yemyeşil bahçesi, oyun parkı ve havuzu (pek tercih etmesem de ) ile tam bir aile mekanı burası... Zaten brunch sebebi ile 5'e kadar yemek servisi de sürüyor Lal koşturur oradan oraya ben de ağzına bir şeyler tıkıştırırım her seferinde, mutlu mutlu geçer günümüz orada... Alt değiştirme ünitesi de var ayrıca tuvalette, ben bebek arabamızda değiştirmeyi tercih etsem de hoş bir artı bence...



Kuzucum turunculara büründü pazar günü için pekte yakıştırdım ben kızıma ne yalan söyliyeyim bu arada yakkabıları ciciannesinden hediye :)

Oyuncak gibi, ne giydirsem telaşını pek seviyorum ben, hele bir de saçları uzasın ne modeller yapıcam; ne tokalar, ne şapkalar, ne taçlar takıcam güzel kafasına kızımın :)

Hatırlar mısınız kızımın hayatımızı asosyalleştirmesinden korkuyordum?? İş ailede bitiyormuş sizce de öyle değil mi :) Evet belki eski alışkanlıklara bir müddet veda ediyorsun ama yerine güzel alternatifler koyabiliyorsun, yeter ki istesin insan!!! Ben keşfettikçe bebek dostu mekanları paylaşacağım sizinle, siz de bana tüyolar verseniz diyorum hani hoş olmaz mı :)

6 yorum:

ELÇİN'İN YERİ dedi ki...

şimdiden kombin olaylarına başladınız yani :)

HaNdE... dedi ki...

polonenzköye bir daha bensiz gidilmesin lütfen!! :)

ha bir de bu arada yaz geliyoo
artık her haftasonu gidicez bir yerlere...yuppiiii!!!! :)

ayakkabıları çok güzel olmuş kızıma çook :)

ha bir de iyileşiyoruz ona da yuppii!! :)

zühra dedi ki...

Çocukla da sosyal yaşayabiliyorsunuz. Ama öncelik çocukların rahat etmesi, onun zevk alması ve konforu.
Turuncular çok yakışmış gerçekten. Maşallah...

Bahar ve kızısı Yağmur dedi ki...

ay pek bi şık annesi :)
bu minicik haliyle bide polonezköyemi gitti :) maşallah
ayakkabılarda çok güzel ;)

Ege'nin Annesi; dedi ki...

maşallah ya çok tatlı olmuş annesi,yerim ben onu, turuncuyuda çok güzel taşımış:)
yok yok ben Lal'i kesin egeyle tanıştırıcam, he he:))
bu arada Ege eğer kız olsaydı bizim de düşündüğümüz isim lal'di, ayrı bir sempatim var yani:)))sevgiler...

poh poh perisi dedi ki...

Elçin'cim neyi eksik benim kızımın :)

Hande bebiiiiş Moda diyorum kahvaltı diyorum... Havalar ısınsın yaw artık...

Zühra çok haklısın öncelik kızımda her zaman :):):) Çok teşekkürler

Bahar'cım gezenti olacak benim kızım :))

Ege'nin annesi canım çok sağol ben de bu konuya pek sıcak bakıyorum söliim eheueheu Bu arada Lal'i bir alternatif olarak gören seni çok seviyorum :) Lal diyemeyen insanlar gördüm ben çıldırıyorum :)