13 Ağustos 2009 Perşembe

İçimden mutsuzluklar geçiyor...


Kendimi öyle mutsuz hissediyorum ki içimde biri sanki sürekli ağlıyor ben de ağlasam rahatlıycam belki de ama tutuyorum şimdilik içimde...


Çok sıkıldım dört bir yanı havadar bir yerin penceresiz bu ofisinde çalışmaktan...
Açık ofis olması ise ekstra işkence bu dönemde...

Her söylediğim lafın hamileliğime bağlanıp yanlış anlaşılmasının sonucu birine harbiden bağırabilirim...

Sürekli herkesin söyleyecek bir sözü olmasından daraldım...

Kızımın adını söyleyemeyip hele hele kendilerince buldukları alternatiflere artık gülüp geçemiyorum acaba daha ne kadar dayanabilicem bilmiyorum bakalım kime patlıycam... Sen doğur koy çocuğuna istediğin adı benimkinden SANA NEEEE...

Tatil programımızı iptal etmiş olmak salaklıktı o berbat 3 aydan sonra herşeyin düzeleceğini söylemişlerdi zaten...

Yapacak bir dünya işimin olmasına rağmen yapmak istemiyorum dört bir yanım kağıt dolu sadece çalışıyormuş gibi görünebiliyorum çok da umurumda sanki...

Her gece erkenden uyumak ve hala uykumu alamamış olmak da sıkıcı...

Gitmek istediğim bir dünya yer var, almak istediğim upuzun bir liste var ben de enerji sıfır... Zaten oldum olası kararsızdım hep daha güzelini bekleyip durdum şimdi de beklemedeyim...

Birileri benim yerime yapsın istiyorum herşeyi, birilerine uyasım var bu aralar ne yiyeceğime bile karar vermek zor geliyor...
İletişimsiz kalmak istiyorum kimseyle iletişmek istemiyorum...

Dinleyecek güzel bir müziğim bile yok...

Doğum iznimde bile bir nevi çalışıcam salak mıyım ben yaa...

Sabah bir dünya uğraştım çok sevdiğim bir yazıyı çok sevdiğim resimlerle paylaştım şirketimizin ADULT filtresine takılmış blogumu açamaz hale geldim mecbur sildim yazıyı ne alaka yaaa bugün herşey üst üste, üst üste bakalım kim altta kalacak...

Şöyle bir gitsem sadece gitsem başka bir şey istemiyorum...

5 yorum:

canan dedi ki...

blogunu birkaç gündür takip ediyorum. içinde olduğun buhranı anlamak çokta güç değil benim adıma, bende 11 ay evvel anne oldum. ve herkesin başına bilirkişi kesilmesi çok sıkıcı bişey, bir yerin ağrısa anında bir jinekolog edasıyla sana akıl vermeleri yok mu insanı sinirden zorla doğurturlar yani. şu durumda yapılacak en güzel şey kişinin kendini insanlardan soyutlamasıdır. sağlıcakla kal inşallah Canan...

Bahar ve kızısı Yağmur dedi ki...

aynı ruh halindeyiz herhalde.
ama sen hamilesin.
herşeye rağmen yüksek tut moralini, insanların isim şakalarına takılma gün gelir sende onlara yaparsın :))

e hali dedi ki...

Çok teşekkürler arkadaşlar bu güzel cuma sabahının körü itibarı ile geldiği gibi geçti sanırım içimden o kötü ruh hali... Galiba hamilelikten insanlara çokta kızmamam lazım sanırım :):):):)
Dün sevgili koca bir terapi yaptı, gezdirdi, alışıpveriştirdi, yedirdi içirdi bugün bomba gibi hissediyorum kaldığımız yerden devam :)

Canan hoşgeldin, kötü anımda moral verdin bir de blogunu gezdim acıktırdın beni sabah sabah ne kadar marifetlisin maşallah :)

Bahar'cım Yağmur'cum, ben onlara ne laflar hazırladım bir bilsen öcümü alıcam :):):)

canan dedi ki...

bahar hanım isim şakası demişken malum herkes bikaç isim tavsiye etme potansiyeline sahiptir ya. hamileyken üstün akıllı bir komşum kızımın doğum tarihini ve burcunu sordu. bende olanca saflığımla eylül ayında doğacak ve burcu başak dedim. dememle komşum yapıştırdı isim önerisini doğduğu ay Eylül, burcu Başak al sana Eylül Başak! insanın çok uyuzuna gidiyor hamileyken böyle çok bilmiş görünen insanlarla muhatap olmak. ama benim daha ilk günden kızımın ismi aklıma kazınmıştı bile ZEYNEP NİL...

e hali dedi ki...

yani di mi herkesin gönlünden geçen bir şey muhakkak oluyor sana mı kaldı bana isim tavsiye etmek, bir de sonuçta dış kapının mandalısın :)